Uzay, Yıldızlar ve Güneş Sistemi Hakkında, Öğrenince “Hadi Canım!” Demekten Geri Duramayacağınız 7 Akılalmaz Gerçek

ilim insanları; uzay, Güneş, senedızlar ve gezegenler hakkında araştırmalar ve çalışmalar yaparak bilinmezleri ortaya çıkarmak için var gücüyle çalışmayı sürdürüyor. Öyle ki bu gök cisimleri ve gök cisimlerinin içinde bulunduğu sonsuz boşluk, keşfedilmemiş birçok ayrıntıya sahip.

Uzaya ve gök cisimlerine dair derlediğimiz bu 7 gerçek de çok yüksek ihtimalle daha önce duymadığınız bilgilerden oluşuyor.

Gelin, ufkumuzu genişletecek bu bilgilere göz atalım.

1. Güneş sisteminin kütlesinin yaklaşık %99’u Güneş’tir.

Güneş, güneş sistemindeki toplam kütlenin %99,86’sını oluşturur. Geriye kalan yüzdenin %99’u ise Jüpiter, Neptün, Uranüs ve Satürn’den oluşur. tekrar 0,002’lık oran da Merkür, Mars, Dünya, Venüs, uydular, kuyruklu senedızlar, cüce gezegenler ve asteroitlerden meydana gelir.

Aslında bu yüzdelikler, Dünya’nın güneş sisteminde ne kadar küçük olduğunu ve Güneş’in bir o kadar baskın olduğunu gözler önüne serer.

2. Evrende, Dünya’daki kum tanelerinden çok daha çok senedız vardır.

Gökilimci Carl Sagan, senedızların dünyanın çöllerindeki ve plajlarındaki kum tanelerinden çok daha çok olduğunu iddia etmesiyle ismini duyurur. Birçok ilim insanı, ilk etapta bunun gerçekliğini kabul etmez ama Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma, devasa ve akılalmaz hesaplamalar sonrası Carl Sagan’ın haklı olduğunu görür.

3. Güneş sisteminin Samanyolu’nun yörüngesine girmesi, ortalama 230 milyon sene sürer.

Her birimiz Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesinin 24 saat, Güneş etrafında dönmesinin de 365 gün sürdüğünü bilir. ama galaktik sene hakkında çok çok bilgi sahibi değiliz.

Bunun nedeni ise Güneş sisteminin, Samanyolu’nun merkezi etrafında dönmesinin tam olarak 225 ila 250 milyon sene sürmesinin tahmin edilmesidir. Bu, inanması güç bir gerçek olsa da ilim insanları bu konuda hemfikir.

4. Aynı metalin iki parçası eğer uzayda birbirine değerse birbirlerine yapışırlar.

Eğer Dünya’da aynı türde iki metali birbirine değdirirseniz, onları kolayca ayırabilirsiniz. ama uzayda durum bundan biraz daha farklı. Dünya’da oksijen vardır ve bu da çok ince oksitlenmiş bir metal tabakası oluşturur. Böylece iki metal arasında bir bariyer görevi görür.

ama uzayda atmosferik oksijen, dolayısıyla bir bariyer de yoktur. Bu nedenle iki metal, bir bağ oluşturur ve bir olur. Ayrıca buna soğuk kaynak ismi de verilir.

5. Tabanca senedızı, Güneş’in Parlaklığının neredeyse 10 milyon katıdır.

Evrende bilinen en büyük kütleli senedızlardan biri, Tabanca Bulutsusu ile çevrili olan Tabanca senedızı’dır. Bu gök cismi, Güneş’in ortalama 100-150 katı bir kütleye sahiptir ve yaklaşık 10 milyon kat daha parlaktır.

Ayrıca çıplak gözle, dördüncü büyüklükte bir senedız olarak görülebilir ama senedızlararası toz nedeniyle görüş alanından tamamen gizlenmiş durumdadır.

6. Uzayda yüzmekte olan devasa bir su kütlesi vardır.

ilim insanları bundan yaklaşık 12-13 sene önce, en eski ve en büyük su rezervuarını keşfettiler ve bu kaynağı uzayda yüzerken buldular. Öyle ki bu su, okyanuslardaki suyun 140 trilyon katına eşit ve Dünya’daki her bir kişiye yaklaşık 20.000 kat daha çok su sağlayabilir.

Ayrıca bu su rezervuarı, maddeyi emme ve olağanüstü miktarda enerji püskürtme sürecinde olan bir kara deliğin etrafında keşfedildi.

7. bütün senedızlar, gezegenler ve galaksiler, evrenin yalnızca %4’ünü oluşturur.

Geriye kalan %96’lık dilim, gök ilimciler tarafından tespit edilemeyen, görülemeyen ya da anlaşılamayan şeylerdir. Bu oran oldukça yüksek öyle değil mi? Aslında uzay hakkında çok çok şey bildiğimizi zannetsek de bu büyük bir yanılgı.

İlginizi çekebilir: